Biber hastalıkları nelerdir? Hangi ilaçlar kullanılır?

Biber yetiştiriciliğinde sulama: Biber kaç günde bir sulanır?

Biber, diğer sebze veya meyveler gibi bazı hastalık ve zararlılara maruz kalabilir. Bakteriyel, mantar veya virüs kaynaklı pek çok hastalığa yakalanabilir. Bunun sonucunda da verim açısından üretimde zarara uğrar. Hasat zamanı üretim bazen az olabilir bazen de hiç olmayabilir. 

Biber hastalıkları ve ilaçları, biber yetiştiricileri tarafından bilinmesi gereken bir konudur. Bazı zamanlar biberlerde anormal bir durum gözlemlendiğinde hastalık kaptığı kolayca anlaşılabilir. Bu sayede erkenden zirai mücadeleye girişilebilir ve mahsul kurtarılabilir. Bunun için öncelikle biber hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmalıyız. İşte biber hastalıkları ve ilaçları…

Biber hastalıkları ve ilaçları 

Biber, tıpkı domates, patates veya patlıcan gibi pek çok hastalık ile karşı karşıya kalabilen bir yiyecektir. Ülkemizde biber yetiştiriciliği sıkça yapılan bir tarımsal faaliyettir. Bu nedenle, biber yetiştiriciliğinde bilmemiz gereken başlıca hastalıklar vardır. Söz konusu biber hastalıkları şunlardır:

Saksıda biber nasıl yetiştirilir?

Kök boğaz yanıklığı

Kök boğaz yanıklığı, Phytopthora ve Pythium cinsleri nedeniyle oluşur. Bu hastalık, kök sisteminde sarımsı-kahverengi bir renk alan ve giderek zayıflayan bir değişiklikle kendini gösterir. Ardından, yaprakları solma ve sararma eğiliminde olan bitkinin büyümesinde sonuç olarak bir durmaya yol açar. 

Bu hastalıktan etkilenen biberler giderek zayıflar, sarı-siyahımsı yapraklara sahip olur ve çiçeklenmede ciddi bir düşüş yaşar. Pythium cinsi mantar, genç biber fidelerinin, doğru büyümelerini ve gelişmelerini engelleyen ‘fide çürümesi’ olarak bilinen bir hastalığa neden olur. Ayrıca, yüksek sıcaklık ve nem hastalığın yayılmasına yardımcı olur.

Peki, kök boğaz yanıklığı ile nasıl mücadele edilir? Kök boğaz yanıklığı ile mücadele etmek için yeni toprak kullanmak iyi bir uygulamadır, çünkü mantar sporları toprağa bulaşmış olabilir ve bu nedenle hastalığı kolayca iyileştirip yayabilir. Suyun durgunluğu kök çürüklüğünün gelişmesine yardımcı olur, bu nedenle bitkilerimizin sulama aşamasına gereken özeni göstermeliyiz. Çoğu zaman, bu pratik önlemler bitkilerimizi patojenik mantarların saldırısından korumak için yeterli olmaz. Bu durumda hastalığı tamamen yok etmek için fungisit kullanmakta fayda vardır. 

Biber kök boğazı yanıklığı ilaçları nedir diye soracak olursanız bu soruya yanıtımız ”Hayır!” olacaktır. Çünkü bu hastalıkla mücadelede ilaç kullanımı yoktur. 

Bakteriyel leke hastalığı

Biber hastalıkları ve ilaçları kapsamında en çok rastlanan hastalıklardan biri de bakteriyel leke hastalığıdır. Bakteriyel leke, Xanthomonas cinsi bakterilerin neden olduğu bir bitki hastalığıdır. Biber, domates ve sert çekirdekli meyveler özellikle bakteri lekesi geliştirme riski altındadır ve ticari tarım endüstrisi için ciddi bir sorun olabilir. Bakteri lekesi, bir yıllık mahsulü mahvedebilir, bu nedenle bu bitki hastalığını önlemek ve kontrol altına almak için alınabilecek birkaç adım vardır.

Nemli, ıslak ve yüksek yağış alan bölgelerde yüksek oranda bakteriyel lekelenme görülür ve hastalık en yüksek nem sırasında ortaya çıkar. Bakteri lekesi biberlerde küçük noktalar olarak başlar ve yavaş yavaş daha büyük lezyonlara dönüşen yapraklarda gelişir. Zamanla lezyonun merkezi kahverengi ve yumrulu hale gelirken, lezyonların boyutu değişebilir. Enfeksiyon biberleri yenmez hale getirebilir. Çoğu zaman tatsız görünür, bu da biberin satılmasını zorlaştırır, çünkü tüketiciler genellikle olabildiğince mükemmel görünümlü meyve veya sebze ister. 

Biber bakteri leke hastalığını önlemeye yönelik tedaviler arasında antibiyotik spreyler ve bakır sülfat bulunur. Bu spreyler, devam eden istilaları yönetmek için de kullanılabilir. Bakteriler suda yayılabileceğinden, enfeksiyonun bir sulama sisteminden ve yakındaki tarlalara geçmesine neden olabileceğinden, enfekte bitkiler varken sulamaya dikkat etmek önemlidir.

Biberde bakteriyel leke mücadelesinde, üretim sonunda tüm bitki artıkları sökülerek imha edilmelidir. Dengeli bir gübreleme programı uygulanmalı, özellikle meyve bağlama döneminden önce aşırı gübrelemeden kaçınılmalıdır. Bitkilerin ıslak olduğu zamanlarda serada çalışılmamalı ve havalandırmaya özen gösterilmelidir. Aşırı nem birikiminin önüne geçilmelidir. 

Biberde bakteriyel leke hastalığı ilaç şu şekildedir: Bakır oksiklorid %50, 100 litre suya 300-400 gr uygulanmalıdır. 

Bakteriyel gövde ve meyve çürüklüğü

Biberlerde Pectobacterium carovora, bakteriyel gövde çürümesine ve yumuşak çürümeye neden olur. İlk belirti olarak, bitkiler solduğunda veya ilk hasattan hemen sonra fark edilir. Gövdenin içi parçalanır ve boş hale gelir. Özdeki artan biyolojik yük nedeniyle, gövde ıslak ve kaygan bir his verir. Sapın içi boş kısmının üstünde veya altında damar dokusu normal rengini korur.

Bu bitki hastalığı belirtilerinde lezyonlar başlangıçta küçük ve çökük, sulu ve açık ila koyu kahverengi renktedir. Daha sonra meyve yumuşar ve lezyonun içeriği sıvı hale gelir. Peki, bakteriyel gövde ve meyve çürüklüğü ile nasıl mücadele edilir? 

Biber hastalıkları ve ilaçları kapsamında bir diğer sık karşılaşılan bu hastalık mücadelesinde yüksek nemden kaçınmak önemlidir. Biber üzerinde yayılmasında önlemek için dezenfekte yapmak gerekir. Her daim alet ve ekipman temiz olmalıdır. Sulama suyu temiz olmalıdır. 

Kurşuni küf

Biber hastalıklarından biri başkası da kurşuni küftür. Sebze ve meyve türlerinin hastalıkları arasında yer alan kurşuni küf, tarlada ve hasat sonrasında meyve çürüklüğünün ana nedenlerinden biri olup, önemli üretim kayıplarına ve rafta önemli ölçüde azalmaya neden olur.

Botrytis adlı mantar bu hastalığa neden olur. Bu, oldukça polifag bir patojen olmasının yanı sıra (çok sayıda bitki türüne saldırır), aynı bitkinin birkaç organına (çiçekler, gövdeler ve meyveler) saldırabilir. Bununla birlikte, her hedef organ için, uygun olan iklim koşulları vardır. Biberde kurşuni küf saldırısına en çok maruz bırakan koşullardan bazıları şunlardır:

Bitki örtüsü üzerinde serbest su mevcudiyeti ile %80’in üzerinde bağıl nem. Bitki yüzeylerinde yağmur, çiy veya sulamadan kaynaklanan serbest suyun varlığı, hastalığın başlamasına büyük ölçüde yardımcı olur.

18 ve 25 derece arası sıcaklık. Diğer bitki patojenlerinin aksine, Botrytis, yaz başında ve sonunda tipik olan nispeten düşük sıcaklıklar veya meyve koruma aşaması tarafından tercih edilir.

Bitki yüzeyindeki küf varlığı, patojenin dokularına girişini kolaylaştırır. Bu sinsi mantar, biberde farklı organlarda ve farklı büyüme aşamalarında saldırarak farklı şiddette farklı belirtilere neden olabilir. Özellikle nemli topraklarda, mantar tohum yatağındaki veya yeni nakledilen fidelere saldırabilir. Bu durumda hastalık hızla ilerler ve genç fidelerin ölümüne neden olur. Peki, biberde kurşuni küf ile nasıl mücadele edilir?

Biber hastalıkları ve ilaçları kapsamında değerlendirdiğimiz kurşuni küf hastalığını önlemek için bazı hususlar vardır. Biberin en savunmasız olduğu anlarda kimyasal işlemlerin yardımıyla, meyve koruma aşamasında kurşuni küfü büyük ölçüde azaltarak bu patojeni etkili bir şekilde kontrol etmek mümkündür. Bununla birlikte, sentetik kimyasal fungisitlerin kullanımını sınırlayarak patojenin aleyhine hareket edebilen, çevreye etki eden çok sayıda önleyici strateji vardır.

Mücadelede ilk öneri, bitki örtüsündeki nemin durgunluğunu azaltmaktır ve bu amaçla söyleyeceklerimizin yapılması tavsiye edilir:

Bitkileri kazıklara sabitleyin. Bitki örtüsünün kümelenmesinden ve toprakla temasından kaçınılması gerekir. 

Biber bitkileri için doğru bir budama uygulayın. Örneğin, en eski yaprakları ve ikincil sürgünleri ortadan kaldırmalısınız. 

Biberde sulama yöntemi oldukça önemlidir. Damla sulama sistemlerini tercih edin. Ya da biber sulama sırasında bitki örtüsünü aşırı derecede ıslatmaktan kaçının.

Örtüaltı biber yetiştiriciliğinde, havanın hem gündüz hem de gece sirkülasyonunu tercih edin.

Zeolit ​​veya kaolin gibi mineral tozlar, sebze yüzeylerindeki aşırı nemi sınırlamada özellikle etkilidir. Bitki örtüsüne uygulandıktan sonra, bu maddelerin yüksek higroskopikliği ortamdaki nemi ortadan kaldırarak patojeni ve enfeksiyonu dezavantajlı hale getirir.

Yetiştiricilerin kendi biber bitkilerinin, bostanının ve araç ve gereçlerin hijyenine dikkat etmesi de aynı derecede önemli bir husustur. Enfeksiyon durumunda bitkiyi erken ortadan kaldırmak ve enfekte olmuş kısımları mantar üreme yapıları yayılmadan önce çıkarmak önemlidir. Patojene duyarlı türler aynı arazi üzerinde birbirini takip ediyorsa (patlıcan, çilek vb.) bir önceki mahsulün kalıntılarını uzaklaştırmak önemlidir. Bitki veya mahsulle temas eden tüm tarım aletleri ve kaplar da iyice yıkanmalıdır.

Biber hastalıklarından muzdarip olmamak için azotlu gübreleme ve aşırı sulamadan uzak durulmalıdır.

Biberde kurşuni küf mücadelesinde hangi ilaç diye soruyorsanız: Cyprodinil, Pyrimethanil, Penthiopyrad ve Cansetyl aktif maddeleri ile hazırlanan kimyasal ilaçlar kullanılabilmektedir. 

Biberde külleme

Biber hastalıkları kapsamında en sık gözlemlenen hastalıklardan bir diğeri de küllemedir. Külleme semptomları, bitki patojenlerinin tüm kombinasyonlarında oldukça benzer nitelktdir.

Biberlerde, mantar bitkiyi enfekte ettiğinden, küfler yaprağın alt tarafında görülür. Yaprağın alt tarafında daha fazla stoma vardır. Üst kısımda sarı noktalar belirgindir. Şiddetli bir salgın durumunda yaprakların üst tarafında da küfler görülür. Birçok biber çeşidi, külleme enfeksiyonlarına, sağlıklı yaprakları düşürerek tepki verir.

Küllemeye neden olan mantar, suya karşı son derece hassastır ve yaprakların alt tarafında saklanır. Bu nedenle, biberlerde küflerin en sık görüldüğü nokta burasıdır. Çoğu mahsulde, beyaz renkte kendini belli eden üfler daha sonraki aşamada kahverengi veya gri renge dönebilir. Şiddetli şekilde küllemeden etkilenen yapraklar sararabilir, kıvrılabilir veya düşebilir. Peki, biberde külleme ile nasıl mücadele edilir?

Biber külleme hastalığına karşı şunlar yapılmalıdır:

Dayanıklı biber çeşitlerinin ekimi yapılması daha sağlıklı olacaktır. 

Kalsiyum bazlı bir besin takviyesi, hücre duvarlarını sertleştirir ve mantarların yapraklara nüfuz etmesini zorlaştırır.

Serada külleme olasılığını azaltmak için, pencereleri rüzgar altı tarafından açarak ön havalandırma yapılması önerilir.

Budama mevsim başında yapılmalıdır.

Hastalığı teşvik ettiği için fazla nitrojen vermemek iyi olacaktır. 

Bitki potansiyelini ve mahsul direncini optimize ederek hastalığı önleyin.

Biberde külleme ilacı da bir başka mücadele yöntemidir. Sistemik etkili fungisitler külleme hastalığı için etkilidir. Kükürt içerikli ilaçlar da küllemede oldukça etkilidir. Biberde külleme ilacı olarak, AQ10 biofungicide, etkili bir ilaç olarak tavsiye edilmektedir.

Alterneria yaprak lekesi

Alternaria, zarar görmüş veya başka nedenlerle zayıf düşmüş meyvelere saldıran bir mantar hastalığıdır. Yapraklarda sarımsı bir sınırla çevrili kahverengi lekelerle kendini gösterir. Şiddetli istila sonucunda bitkilerde yapraklar kıvrılır. Meyveler bile kahverengi beneklere sahip olabilir ve etleri yumuşak hale getirir. Yüksek sıcaklıklar, nemliden güneşli koşullara geçiş, az havalandırma ve ıslak yapraklar Alterneria yaprak lekesi hastalığının yayılmasını kolaylaştırır.

Örtüaltı yetiştiricilikte, bu hastalığı önlemek için havalandırma ve güneşe maruz kalmasının teşvik edilmesi tavsiye edilir. İlk lekeler ortaya çıkar çıkmaz, hastalığın daha fazla yayılmaması için bitkileri hemen tedavi etmek en önemli önlemdir. Bitkinin sağlıklı yerlerine yayılmasını önlemek için hastalıklı kısımları budamak da yapılması gerekendir. Son olarak, aşırı sulanma sonucunda biberin bu hastalığa yakalanma olasılığı yüksektir denilebilir. Bu nedenle, aşırı sulanma nem dengesinin bozacağından alterneria’ya davet çıkarabilir. 

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.

Kayıt Ol

Zaten üye misiniz? Giriş Yap

Giriş Yap

Henüz üyeliğiniz yok mu? Kayıt Ol